Özellikle yüksek riskli damar ameliyatların ardından hastalarda müthiş bir rahatlama oluyor. Felçten dönüyorlar, ölümcül kalp sorunları oluyor, koluna – bacağını kaybedeceğini düşünürken yeniden hayata dönüyor. Bu bir daha başıma gelmeyecek zannediyor. Porsiyon porsiyon kebaplar yiyor, yarım tepsi baklavayı bir oturuşta bitiriyor. Böyle bir yaşam tarzıyla geçti zannedilen hastalığa kavuşmak çok da zor değil.
Damar hastalarının ameliyatlardan sonra gerçek anlamda düzenli bir hayata geçmesi gerekiyor. Sigara, alkol, sağlıksız beslenme ve obeziteden kaçınması gerekiyor. Devam eden medikal tedavilerini aksatmadan Akdeniz usulü beslenmeyi ve egzersizi yaşam şekli haline getirip aile içinde çocuklarına, torunlarına da örnek olması gerekiyor. Çünkü damar hastalıklarında genetik faktörler değiştiremeyeceğimiz en önemli gerçeği oluşturuyor.