OBEZİTE CERRAHİSİ

TÜP MİDE AMELİYATI (Laparoscopic Sleeve Gastrectomy)

Dünyada en yaygın olarak kullanılan mide küçültme ameliyatlarından olan Tüp Mide Ameliyatı (Laparoscopic Sleeve Gastrectomy) tatminkar düzeyde kilo kaybını sağlayan konforlu bir ameliyattır. Genel anestezi altında uygulanan yöntem kapalı (palaroskopik) cerrahi teknikle yapılır.

Midede açlık hissini doğuran faktörlerin başında ghrelin hormonu gelir. Bu hormonun çoğu midenin bombe kısmından salgılanır. Tüp mide ameliyatında bu kısım çıkartılır. Kanda ghrelin hormonu seviyesi önemli ölçüde düşer. Açlık hissi zayıflar ve iştah azalır. Ayrıca ameliyattan sonra sindirim akış yolu daralmış olduğundan yeme hızı yavaşlar ve doygunluk hissetmek kolaylaşır.

Ameliyat kapalı teknikle yapıldığı için aynı gün ayağa kalkmak mümkündür. Hastanede 3-4 gün yatış gerektirir. Birkaç hafta içinde gündelik hayata dönülebilir.

Tüp mide ameliyatı olan hastaların fazla kilolarının yüzde 70-80’ini kaybedebilmektedir.

Ameliyattan sonra tip 2 şeker hastalığı ve uyku apnesi sorunlarının dörtte üçü, kan yağları yüksekliği ve yüksek tansiyon problemlerinin yarıdan çoğu, diz ağrılarının yarısı, bacak varislerinin çoğunun düzeldiği gözlemlenmektedir.

MİDE BALONU

İntra gastrik balon, obezite tedavisinde uygulanan etkili yöntemlerdendir. Hastanede yatmayı gerektirmez, ortalama olarak 10-25 kilo kaybı sağlayabilmektedir. Ancak balon tedavisi kalıcı değildir. Takıldıktan 6 ay -1 yıl sonra çıkarılması gerekir. Bir kısım hasta balon çıkarıldıktan sonra verdiği kiloları geri alabilmektedir.

Teknik, endoskopik olarak uygulanmaktadır. Yani herhangi bir ameliyat söz konusu değildir. İşlem süresi ortalama 15 dakikadır. İntra gastrik balon uyanık olarak sedasyon denilen hafif uyku hali altında veya genel anestezi altında uygulanabilmektedir. Genellikle uyanık olarak uygulanan balon, anestezi altında çıkarılmalıdır. İşlem sonrasında hastalar eve gidebilmektedir.

Morbid obezite nedeniyle ameliyat planlanan, ancak ameliyat olması yüksek riskli hastalarda ameliyat öncesi 20-25 kilo kadar verdirmek ve riski düşürmek amacıyla bu tekniği uygulamak avantaj sağlıyor. Öte yandan obez olmasına karşın ameliyat için koşul olan Vücut kitle indeksinin 40 Kg/m2’nin üzerinde olması veya vücut kitle indeksinin 35 Kg/m2’nin üzerinde olup en az bir yandaş hastalık olması koşulunu taşımayan kişiler için de mide balonu tekniği uygulanmasını uygun bulunuyor. Ayrıca yüksek kilosu olup, diğer yöntemlerle kilo vermekte başarısız olanlara uygulanabilmektedir. Mide hastalıkları olanlara, uzun süreli kortizon kullananlara ve gebelere mide balonu yöntemi uygulanmaz.

MİDE BOTOKSU

Mide botoksu ile midenin çok geniş bir alanına enjeksiyon yapılarak mide kaslarının etkisiz hale gelmesi sağlanıyor. Midede kasılmayı sağlayan kasların bu özelliğini yapamaması durumunda gıdalar midede uzun süre kalabiliyor. Normalde karbonhidratlar 2-3 saatte ya da 4 saatte, proteinlerle birlikte alındığı zaman 4-4,5 saate boşalabilirken bu uygulamadan sonra mide boşalma süresi 12 saate kadar çıkabiliyor. Ayrıca Ghrelin dediğimiz bir açlık hormonu var. Bu hormon en çok midenin fundusundan salgılanmaktadır. Enjeksiyonların bir kısmı bu bölgeye de yapılıyor. Bu enjeksiyon sonrası açlık hormon seviyesi düzeyi de çok ciddi anlamda düşebiliyor. Bu şekilde hastaların iştahları azalarak midedeki tokluk hissi uzuyor ve hasta kilo vermeye başlıyor

Mide botoksu yaptıracakların bilmesi gereken en önemli ayrıntı kullanılan botoks malzemesinin miktarıdır. Mide botoksunda cilt gençleştirme işleminden 100 kat fazla botoks malzemesi kullanılmaktadır. Yöntemin etkili olabilmesi için bu dozu kısıtlamamak gerekir. Mide Botoksu maliyeti de bu bilgiler dahilinde göz önünde bulundurulmalıdır. Ucuz olması açısından doz kısıtlamaları ile yapılan işlemler, yöntemin başarısını da olumsuz anlamda etkiler.

Mide botoksu yöntemiyle 5-6 ayda 4-20 kilo vermek gerçekten mümkün ancak uyulması gereken çok önemli kriterler var. Hastanın işlem sonrası diyetisyen eşliğinde tam bir uyumla beslenmesi gerekir. Buna dikkat eden kişi, 10 ile 20 kilo kadar verebiliyor.

Yöntemin botoks alerjisi olanlarda, mide ülseri, gastrit, on iki parmak bağırsağı ülseri gibi durumlarda uygulanması önerilmiyor ve öncelikle bu problemin düzeltilmesi gerekiyor. Bu nedenlerle gastroskopi ile işlem öncesi mutlaka midenin değerlendiriliyor.

İşlem sonrası çok sık olmayarak bulantı, şişkinlik şikayetleri olabiliyor. Botoks işleminden sonra ilk 6 aylık sürecin iyi değerlendirilmesi gerekir. Botoksun etki süresi ortalama 4-6 ay kadardır. Bundan sonraki süreçte botoksun tekrarlanıp tekrarlanmaması hastanın genel durumuna bağlıdır. Literatür bilgilerinde hastanın durumuna göre 3 seansa kadar öneriliyor.

METABOLİK CERRAHİ

ŞEKER AMELİYATLARI

Tip 2 diyabet hastalarının yaşam kalitesini arttırmaya yönelik bir yöntem olan Şeker ameliyatı kapalı (laparoskopik) yöntemlerle yaklaşık 2 – 4 saat sürüyor. Ameliyatların ardından hastalar tip 2 diyabet dahil hipertansiyon, kalp damar sorunları, böbrek ve göz sorunları gibi pek çok sorundan önemli ölçüde kurtulabiliyor. Obezitenin de önüne geçilmiş oluyor. Hastanın midesi küçüldüğü için aldığı kalori alımı da azalıyor.

REFLÜ AMELİYATLARI

Reflü ameliyatı kapalı, laparoskopik bir ameliyattır. Ortalama 45 dakika sürüyor. Hastalar hastane ortamında 1 gün gözetim altında tutuluyor ve aynı gün ilaç kullanmayı kesiyorlar. Bu hastaların bu ameliyatlardan sonra hayat kaliteleri ciddi anlamda düzeliyor ve bir daha ilaç kullanmalarına gerek kalmıyor. Nüksler tamamen cerrahinin kalitesi ile alakalıdır iyi bir ameliyattan sonra nüks oranı yüzde 2-3’lere kadar düşebiliyor. Yöntem ülkemizdeki en iyi cerrahi kadro eşliğinde gerçekleşiyor.

KANSER AMELİYATLARI

Kalın bağırsak kanseri, Rektum kanseri, Meme kanseri, Karın içi kanserleri, İyi ve kötü huylu karaciğer tümörleri, Safra kesesi ve yolları tümörleri, Pankreas kanseri, Yemek borusu kanseri en iyi cerrahi kadro ve en gelişmiş cerrahi tekniklerle yapılmaktadır.