Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Yusuf Kalko, kadınları damar hastalıklarına karşı koruyacak reçeteyi açıkladı. İşte alınması gereken önlemler…
Hareketli yaşam ve doğru beslenmenin olduğu kadar doğumun da kadınların damar hastalıklarına karşı korunmasında önemli bir etken olduğuna dikkat çeken Dr. Kalko,” Hareketli yaşam ve spor kadınların yaşam şekli haline getirmesi gereken en önemli faaliyeti olmalı. Kadınlar menopoza kadar güvendeler. Östrojen hormonu damar sertliğine karşı kadınlarda adeta bir kalkan görevi görüyor. Kadınları koruyan bir diğer önemli etken de doğum. Doğum kadınlarda damar hastalıklarından korunma konusunda ciddi bir siper çünkü doğumla birlikte vücut yenileniyor ancak doğum sonrası kiloların mutlaka verilmesi gerekir. Çünkü biliyoruz ki, göbek çevresi yağları kalp krizi ve inmelerin en büyük tetikleyicilerinden. Ayrıca düzenli ve sağlıklı beslenme de önlem almada önemli etkenler arasında yer alıyor.” dedi.
Doğumla birlikte vücut yenileniyor.
Kadınlar menopoza kadar güvendeler. Östrojen hormonu damar sertliğine karşı kadınlarda adeta bir kalkan görevi görüyor. Kadınları koruyan bir diğer önemli etken de doğum. Doğum da kadınlarda damar hastalıklarından korunma konusunda ciddi bir siper çünkü doğumla birlikte vücut yenileniyor.
Menopoz sonrası kadınlar çok kısa bir sürede yıpranıyor!
Bu dönemde koruyucu kalkan olan östrojen görevini yapamamaya başlıyor ve özellikle damar hastalıkları ciddi tehdit oluşturuyor. Bu dönemde kadınlarda kalp krizi, şah damarına bağlı felç, kontrolsüz yüksek tansiyon gibi durumlara çok sık rastlıyoruz. Bu hastalıkların seyrinin ağır ilerlemesinde en büyük etken sigara kullanımı. Günümüzde yasakların da etkisi ile gençlerde sigara kullanımının önemli ölçüde düştüğünü gözlemliyoruz ancak 70-80 kuşağı maalesef sigaradan vazgeçmiyor. Bu olumsuz alışkanlığa hareketsizlik, kilo, özellikle doğum sonrası göbek çevresinin yağlanması gibi faktörler de eklendiğinde bu sefer insülin direnci artıyor. Biliyoruz ki, şeker damar sertliğini en olumsuz etkileyen nedenlerden biri. Öte yandan bazı özel durumlarda menopoz öncesi de yani genç yaşta da bazı damar hastalıklarına rastlayabiliyoruz. Bunlar Marfan sendromu ya da kolesterole bağlı çeşitli hastalıklardır. Menopoz öncesi damar hastalığı görülmüşse mutlaka bu açıdan incelenmeleri gerekir.
Doğum ve spor önemli!
Menopoz sonrası dönemde bu hastalıklardan korunmak ya da olumsuz etkilerini azaltmak mümkün. Hareketli yaşam ve spor kadınların yaşam şekli haline getirmesi gereken en önemli faaliyeti olmalı. Öte yandan doğumun yenileme özelliği kadınları bu anlamda korurken, doğum sonrası kiloların mutlaka verilmesi gerekir. Çünkü biliyoruz ki göbek çevresi yağları kalp krizi ve inmelerin en büyük tetikleyicilerinden. Ayrıca düzenli ve sağlıklı beslenme de önlem almada önemli etkenler arasında yer alıyor.
Kadınlarda erkeklere göre daha sık görülen kalp hastalıkları nelerdir?
Ülkemizde kalp hastalıklarını özellikle menopoz sonrası dönemde kadınlarda daha sık görüyoruz. Toplam kalp hastalığı açısından baktığımızda kadınlarda yüzde 7.3 erkeklerde ise yüzde 6.2 olarak görmekteyiz. Kadınlarda erkeklere nazaran romatizmal kalp hastalıklarını ve hipertansiyon hastalığı daha fazla görülmektedir. Koroner kalp hastalığı açısından baktığımızda erkeklerde daha sık görüldüğünü biliyoruz ancak menopoz sonrası dönemde bu risk kadınlarda yine artış gösteriyor.
Kadınlarda kalp hastalıklarının belirtileri nelerdir?
Kalbin alarm verdiği durumlarda yani kalbe giden kan basıncının azalması durumunda erkeklerde genelde göğüs ağrısı olarak belirti verirken birçok kadınlarda göğüs ağrısı çok az olur ya da hiç olmaz. Daha çok efor sonrası nefes darlığı, halsizlik, baş dönmesi, mide bulantısı, boyun ağrısı, çene ağrısı, kol ağrısı, sırt ağrısı gibi belirtiler olur.
Kadın ve erkek kalbi farklı mı?adın kalbi ile erkek kalbi gerek duygusal yönden gerek de biyolojik olarak birbirinden farklıdır. Farkları sıralamak gerekirse:
· Kadın kalbi daha ufak, erkek kalbi daha büyük
· Kadın kalbi daha hızlı atıyor, erkek kalbi daha yavaş atıyor
· Kadınların damarları erkeklere oranla daha incedir.
· Kadın kalbinde kalp kapağı yapısı daha gevşek olduğu için kadınlarda kapak hastalığı daha fazla görülmektedir.
· Kadınların kalbi erkeklere göre daha hızlı atar. Kadınlarda da erkeklere nazaran çarpıntı da daha fazla olur.
· Kadınların kalp muayenelerinde EKG ve efor testlerinin yanı sıra ileri testlerin de mutlaka yapılmasında fayda vardır. Bunun nedeni kadınlarda kalp hastalıklarının zor bulgu vermesidir.
· Kadınların kullandığı doğum kontrol hapları ve sigara gibi etkenler erkeklere nazaran kalpte daha çabuk pıhtı oluşumuna neden olur.
· Kadınlarda kalp krizi sonrası ölüm oranı erkeklere nazaran daha yüksektir. Bunun nedeni kadın kalbinin kalp krizi sonrası oluşan hasara daha dayanıksız olmasıdır.
· Kadınlarda damar hastalığı oluşma riski menopoz öncesi erkeklere nazaran çok düşüktür. Ancak menopoz sonrası dönemde bu risk kadınlarda ciddi anlamda artmaktadır.
Kadın kalbi gerçekten hassas mı?
Kadın kalbi gerçekten hassas ve kırılgan bir yapıya sahiptir. Bu bilimsel olarak da kanıtlanmıştır. Zira sadece kadın hastalığı olan “Kırık Kalp Sendromu” da kadın kalbinin hassaslığı ve kırılganlığı sonrası strese bağlı olarak ortaya çıkan bir hastalıktır ve kalp krizine yakın bulgular verir.
Damar hastalıklarında hangi tedaviler uygulanıyor?
· Tedavilerde minimal invaziv damar cerrahisi ile küçük kesilerle, lokal anestezi altında damarlar açılabiliyor.
· Hibrit ameliyatlarla hem anjiyo, hem stent ve balon uygulamaları hem de açık cerrahi aynı anda yapılabiliyor. Yöntem özellikle şah damarı ve bacak damarlarında çok başarılı. Hastayı uyutmadan konuşa konuşa yapılan işlem ileri yaş hastalara ve ilave rahatsızlığı olup ameliyat riski bulunan hastalara da avantaj sağlıyor.
· Robotla damar açma işlemi de başarılı bir diğer işlemlerden. (Robotik Aterektomi) ile damarın içerisine özel bir aletle girilerek bir tünel açılır ve plaklar tıraşlanarak damar tamamen temizlenir. Bacak damarları için kullanılan yöntem ameliyatsız, ağrısız, kesisiz çözüm sunarken uygun hastalarda oldukça başarılı sonuçlar vermektedir.
· İnme cerrahisi de şah damarı kaynaklı felçlilere uygulana açık cerrahi yöntem. Yöntemiyle uygun hastalarda felçten sonra bir hafta 10 güne kadar hatta bazı hastalarda bir aya kadar başarı sağlanabiliyor. Lokal anestezi ile uygulana inme cerrahisi ayrıca şah damarında ister yüzde 50, ister yüzde 70, ister yüzde 100 darlık olsun erken evrede İnme Cerrahisi Tekniği ile şah damarı kaynaklı felç önlenebiliyor.